Ana ve ek hizmet binaları ile 250 kişilik konferans salonundan oluşan kompleks, 12 dönüm araziye oturmaktadır. D400 karayolu üzerinde bulunan arsa üzerine inşaa edilecek olan yapı; zayıf çevresel verilerden çok arsa verileri üzerine yoğunlaşarak, “insan ölçeği öncelikli” kurgulanmıştır.
Şehir içi ve şehirlerarası yoğun trafiğin aktığı D400 karayoluna ana cephesi bulunan yapının; kendini ifade etmesi için kitlesel bir büyüklükten çok, kolonatlı bir kabuk tercih edilmiştir. Kolonatın aks aralığı, arsanın köşesindeki 6 adet palmiyenin aralığı ile aynı tutularak, “Çukurova Kalkınma Ajansı’nın (ÇKA) gücünü bölgesinden alması” ilkesi ile soyut bir ilişki kurulmuştur. Aynı zamanda “Kolonat” gerisindeki fonksiyona davet edici bir rol üstlenmiştir. Söz konusu yarı açık örtü, etkileyici kabuk yüksekliği ile mağrur olduğu kadar, brüt beton yüzey malzemesi ile de mütevazi bir duruş sergilemektedir.
Tekel dönemindeki yapılaşmadan geriye kalan ve ÇKA tarafından özenle korunan 3 ana noktadaki ağaç dizilerinin yerleri, arsa verisi olarak projenin konseptini oluşturmuştur. 6 adet palmiyeden oluşan ilk dizi, kolonatlı betonarme kabuğun başlangıcı ve aynı zamanda protokol girişidir. Arsanın Batı cephesindeki ağaç dizisi, Konferans Salonu’nun ahşap platformlu fuayesine gölgeli mekanlar yaratır. Arsanın neredeyse tam ortasına gelen eliptik ağaç dizisinin ana aksı ile Ana Hizmet binasının arka çıkış aksı aynı hizaya gelecek şekilde planlanmıştır.
Konferans salonu kitlesi, 3. bir ana kitle olarak ayrıştırılarak, uygun zamanlarda bölgesel etkinliklere de ev sahipliği yapacak şekilde kullanım esnekliği yaratılmıştır. Kitle aynı zamanda D400‘e bakan sağır cephesi ile ÇKA logo ve yazısı için yüzey oluştururken, diğer tarafta yarı açık sergileme alanında pano yüzeyleri yaratmaktadır.